"bir
varmış, bir yokmuş. evvel zaman içinde, kalbur
saman içinde, develer tellâl, pireler berber
iken, ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar
iken, dağın başında yorgun bir katip
varmış, adı da Ayşeymiş, bu Ayşe'nin canı çok
sıkılıyormuş, düşünmekten harap bitap düşmüş,
sonra bir de Can varmış, demiş bu kız neden hiç
arayıp sormaz, acaba iyimidir kötümüdür düşünür
dururmuş. Bu Yorgun katip Ayşe hiç ses etmezmiş,
akşama kadar yatağın içinde oradan oraya
kıvranır, kulaklığına kulaklığını takar müziğini
dinlermiş, Can da onu hep merak edermiş, ama
Ayşe'nin dünya umrunda değilmiş, altına
arabasını almış, keyfini sürmüş, bir de ev
konusunda fikrini verirse, ohh Ayşe'nin keyfi
yerindeymiş, sonra bir gün böyle otururken
Can'ın canı çok sıkılmış, demiş Ayşe'nin yine
hiç sesi çıkmıyor, acaba demiş birazcık
gülümsetebilirmiyim onu, belkide Ayşe mutluymuş
ama, küçük Can bunu hiç bilmiyormuş, sonra
tutmuş açmış böyle bir garip sayfa Ayşeciğe
göndermiş, Ayşe okumuş okumuş, bu manyak ne
diyor ya demiş, hiç umrunda olmamış, sonra yine
Can kendi köşesine, Ayşecik de kendi köşesine
çekilmiş, masal da böyle bitmiş :D